Published online by Cambridge University Press: 17 July 2017
This paper adds a new interpretive layer to the already extremely well-investigated site of Demircihüyük, a small Early Bronze Age settlement at the northwestern fringes of the central Anatolian plateau. It presents a reassessment of the evidence for prehistoric mining in the region, as well as a new programme of chemical composition analysis integrated with an object functional and technological typology of the site's metal assemblages. The results reveal complex manufacturing techniques (such as bivalve mould casting, plating and lost wax) and the co-occurrence of several alloying types, including the earliest tin bronzes in the region. Object typology further indicates that the Demircihüyük community was at the intersection of two distinct metallurgical networks: one centred on the western Anatolian highlands, the other spanning the northern part of the central plateau. Additionally, several strands of evidence suggest that the beginning of interregional exchanges, linking central Anatolia to northern Levantine and Mesopotamian societies, may have started at an earlier date than the commonly assumed ca 3000–2800 BC.
Bu makale, Orta Anadolu platosunun kuzeybatısında yer alan, oldukça iyi araştırılmış küçük ölçekli bir İlk Tunç Çağı yerleşmesi olan Demircihüyük’e yeni bir yorum getirmektedir. Makale ile bölgedeki tarih öncesi döneme ilişkin madencilik kanıtlarının yeniden değerlendirilmesinin yanı sıra, yerleşmedeki metal eserlerin işlevsel ve teknolojik tipolojisine dayalı yeni bir kimyasal bileşim analizi sunulmaktadır. Sonuçlar, çift kalıp döküm tekniği, kaplama ve kayıp balmumu tekniği gibi karmaşık üretim tekniklerinin bilindiğini ve ayrıca birkaç alaşımın beraber kullanıldığı bilgilerinin yanında bölgedeki en eski bakır-kalay karışımı (tunç) eserlerin yerleşmede olduğunu kanıtlamaktadır. Yerleşmedeki metal eserlerin tipolojisi ise Demircihüyük’ün Batı Anadolu eşiği ve Orta Anadolu platosunun kuzeyindeki iki farklı metalürjik ağın kesişim noktası olduğunu göstermektedir. Buna ek olarak, birkaç kanıt sayesinde, Batı ve Orta Anadolu ile kuzey Levant ve Mezopotamya toplumları arasındaki uzak mesafeli bölgeler arası ticaret, yaygın olarak kabul edilenlerden daha erken bir tarih olan M.Ö 3000–2800 yıllarında başlamış olabileceği varsayılmaktadır.